top of page

TELPA PATRONUNUN ZİRVE YOLUNDAKİ AZMİ

  • BERKAY TUNA ANUK
  • 20 May 2015
  • 2 dakikada okunur

sebahattinyaman.jpg

Bugün Samsung’un Türkiye distribütörlüğünü yapan, aynı zamanda da Telpa’nın sahibi olan Sebahattin Yaman'nın zirveye tırmanış yolundaki hırsı ve azmi, örnek alınacak cinsten.

Ticarete erken atıldı

1965’te Ordu’nun Yemeni Köyü’nde doğdu. Oldukça fakir bir aileden gelen Yaman, liseyi Balıkesir Savaştepe Öğretmen Lisesi’nde, parasız yatılı olarak okudu. Ticarete çok erken yaşlarda başladı. Lisede okurken üniversite hazırlık kitaplarından fotoğraf cihazları kadar birçok şey sattı.Üniversite’de ve yüksek lisansını yaparken de bu durum değişmedi. Yazar kasa ve çağrı cihazları sattı. Mezun olduktan sonra cep telefonu işine girdi. İleride ticari hayatta başarılı olacağının sinyallerini daha lise yıllarında vermeye başlayan Yaman’ın, ticari konular ilgisini çektiğinden dolayı İşletme bölümünde okumak istiyordu fakat köyden kurtulmanın tek yolunun, elinde bir meslekle mezun olmasına inanıyordu. Bu nedenle Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde, Bahçe Bitkileri Bölümü’ne girdi. Her ne kadar Ziraat Fakültesi’nde okusa da ticari hayattan vazgeçemedi. Bu nedenle üniversitede okurken bir yazar kasa firmasında satış temsilcisi olarak çalıştı. Burada kendisini göstermeyi başaran Yaman, patronları tarafından çok beğenildi. Bu performansı onu daha öğrenciyken satış müdürü yaptı. Bu olayla birlikte özgüveni artan başarılı işadamı, bir yandan da böyle bir şey olacağını hissettiğini ve bu olayın kedisini çok da şaşırtmadığını belirtti.

Bitirdiği bölüm zorakiydi

Bahçe Bitkileri Bölümü onu en başından beri hiç cezp etmemişti. Bu bölümden mezun olduğunda kendisini gösteremeyeceğini ve istediğin yerlere gelemeyeceğini biliyordu. Bu nedenle istediği alandan eğitim almak için İstanbul Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisans’ına başladı. Ancak, bir yandan da çalışması gerektiğinin bilincinde olan Yaman, bu dönemde okul masrafları ve geçimini sağlayabilmek adına Ericsson’un çağrı cihazlarını satmaya başladı. Bu işi bir firma olmadan kendi imkanları ile gerçekleştiriyor, ürünleri firmadan alıp müşteriye teslim ediyor, ardından ise firmadan fatura kestiriyordu. Daha bu dönemde, şirketlerin çağrı cihazına olan ihtiyacını görüyor ve şirketlerin çağrı cihazlarına olan ihtiyaçlarını birebir anlatıyordu. Zaman içinde yüksek sayıda satışlar yapmaya başladı. Hatırı sayılır büyük şirketlerden Ericsson’a teşekkür mesajları gönderilmeye başladı. Şirketler, bahsi geçen bu cihazların bayiden aldıklarını zannederken, aslında Sebahattin Yaman’dan alıyorlardı. Şirketler ürünlerin performansından çok memnun kalarak, ihtiyaçlarının çok iyi analiz edildiğini Ericsson’a bildirdiler. Bu durum Ericsson’un ilgisini çektiğinde ise Sebahattin Yaman’a ulaşmak istediler.

Ericsson yetkilileri ile ilk buluşması

Yetkililer Yaman’ın evine gittiklerinde eşyasız bir öğrenci evinden başka bir şey bulamadılar. Çok şaşıran yetkililer, bu durumdan çok etkilenirler. Yetkililere ticari hiçbir gücünün ve vasfının olmadığını ve kendi çapında ticaret yapan bir kişi olduğunu anlatan Yaman’a, bir şirket kurmasını ve kendilerinin ellerinden geldiğince yardımcı olma sözü verdiler. Geçen 1 haftanın ardından Yaman’ın evine içinde 50 adet çağrı cihazı bulunan bir paket gönderilir. Bu güven onu çok etkilemişti. Yaman, Türkiye’nin cep telefonuyla tanıştığı dönemde Windows 2000 Mag ve Netsoft’u alarak büyük bir işadamı olacağının ilk sinyalini de vermiş oldu. 2001 yılında bir arkadaşıyla birlikte Mobiltel’i kurarak, Motorola’nın distirbütörü oldular. 2003 yılında ise Samsung, Türkiye’de en başarısız 3. Ülkeydi. Bunu fırsat bilen Sebahattin Yaman, Samsung’un distirbütörlüğünü aldı ve Samsung’u 2. en iyi ülke sıralamasına sokarak büyük bir başarıya imza attı.


 
 
 

Comments


Takip et
  • Twitter Basic Black
  • Facebook Basic Black
  • Google+ Basic Black
bottom of page